Rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi olan mübarek üç ayları içerisinde bulunduran bu ilahi zaman dilimi ‘İsra’ ve ‘Miraç’ gibi iki önemli hadiseye tanıklık etmiştir. Kelime anlamı gece yürüyüşü olan ‘İsra’; Hz. Peygamber’in (sav) bir gece Cebrail (as) tarafından Mekke’de bulunan Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmesini ifade ederken, yükselmek anlamına gelen ‘Miraç’ ise Hz. Peygamber’in Mescid-i Aksa’da Hz. Cebrâîl’in rehberliğinde ‘Sidretü’l-Müntehâ’ya çıkarılması anlamına gelmektedir. Her sene Recep ayının 27. gecesi kutlanan mübarek gece, Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e mükâfatı, ihsanı ve eşsiz bir armağanıdır. Miraç gecesinde Hz. Peygamberimize üç hediye verilmiştir: Bunların ilki beş vakit namazın farz kılınması, ikincisi Bakara suresinin son ayetleri, üçüncüsü ise Allah’a ortak koşmayanların affedileceğinin müjdelenmesidir.
Dünyanın en kadim şehirlerinden olan Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olmasından ve Miraç hadisesine ev sahipliği yapmasından dolayı ayrıca bir öneme sahiptir. Zira İslamiyet’in en önemli kutsal mâbetlerinden biri olan Mescid-i Aksa, hem dirilişin hem de maneviyatın en önemli sembollerinden biridir. Bu açıdan düşündüğümüzde başta Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Doğu Kudüs olmak üzere savaş ve gözyaşının bulunduğu tüm coğrafyalarda barışın ve huzurun bir an önce tesis edilmesi elzemdir.
Zaman mefhumunu ortadan kaldıran ve daha pek çok hikmeti içerisinde barındıran mübarek Miraç Kandili’nin başta İslam coğrafyası olmak üzere, tüm dünyada barış ve huzur ikliminin sağlanmasına vesile olmasını diler, her müminin kendi iç dünyasına yaptığı yolculuk sonucunda Miraç’ına erişmesini, Yüce Allah’tan niyaz ederim. Miraç Kandilimiz mübarek olsun.
