Fenerbahçe’nin efsane başkanlarından Aziz Yıldırım, son günlerde camiada yaşanan gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Kongre süreci, sorumluluk duygusu ve Fenerbahçe’ye olan bağlılığına dair çarpıcı ifadeler kullanan Yıldırım, “Darağacında olsak da ilk sözümüz de son sözümüz de Fenerbahçe’dir” dedi.
“Eylül Ayından Önce Kongre Yapılmalı”
Aziz Yıldırım, kulüpte olası bir kongre kararı alınması durumunda, sürecin eylül ayından önce başlatılması gerektiğini vurguladı. Mevsimsel ve takvimsel açıdan değerlendirildiğinde, yaz aylarının bu tür organizasyonlar için daha elverişli olduğunu belirten Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
“Eğer bir kongre yapılacaksa, eylül ayından önce yapılması gerekiyor.”
Bu açıklama, kulüp içerisinde son dönemde hız kazanan seçim ve kongre tartışmalarına doğrudan bir gönderme niteliği taşıyor.
“16.464 + 1 İmza ile Demokratik Meşruiyet Oluşur”
Hatırlanacağı üzere, Aziz Yıldırım 2018 yılında gerçekleştirilen seçimli genel kurulda 16.464 oy alarak başkanlık yarışını tamamlamıştı. Ancak camianın mevcut tablo karşısında yeniden kendisinin sorumluluk alması gerektiğini düşünmesi halinde, bu desteğin net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini belirtti:
“Camiamız, mevcut durum karşısında benim sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünüyor ise, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam ve eksiksiz olarak oluştuğunu göstermelidir.”
Bu çağrı, olası bir yeniden adaylık durumunda toplumsal mutabakat arayışının açık bir işareti olarak değerlendirildi.
“Fenerbahçe Düşmanlarına Karşı Gözümü Kırpmam”
Fenerbahçe’ye olan bağlılığını bir kez daha vurgulayan Yıldırım, geçmişte nasıl kulüp için her şeyini ortaya koyduysa, gelecekte de aynı kararlılıkla mücadele etmeye hazır olduğunu söyledi:
“İşte o zaman tüm varlığımla, dün nasıl ki tüm her şeyimi ortaya koymuşsam, yarın da aynı inanç ve kararlılıkla Fenerbahçe düşmanlarıyla mücadelede gözümü kırpmadan var olacağımın bilinmesini isterim.”
Bu sözler, Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’ye duyduğu aidiyetin sadece bir yöneticilik göreviyle sınırlı olmadığını; kulübün geleceği adına gerekirse yeniden taşın altına elini koymaya hazır olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
“Ben Hiç Kimsenin Rakibi Değilim, Ben Fenerbahçe’nin Ta Kendisiyim”
Siyasi veya sportif bir rekabet havası taşımadığını, kişisel bir hırs içinde olmadığını ifade eden Aziz Yıldırım, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ben hiç kimsenin rakibi değilim, ben Fenerbahçe’nin kendisiyim.
Kimsenin rakibi olmadığım gibi, hiç kimse ile bir yarışa girmek gibi bir yükümlülük de hissetmiyorum.”
Bu açıklama, Yıldırım’ın herhangi bir kişiye karşı pozisyon almadığını; mücadelesinin yalnızca ve yalnızca Fenerbahçe’nin menfaatleri doğrultusunda olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Fenerbahçe’de Yeni Bir Dönemin Kapısı mı Aralanıyor?
Aziz Yıldırım’ın bu açıklamaları, Fenerbahçe camiasında yeni bir dönemin sinyalleri olarak algılandı. Kulübün içinde bulunduğu durum, sportif başarısızlıklar ve yönetimsel sorunlar karşısında taraftarlar da yeniden güçlü ve birleşik bir yönetim arayışına girmiş durumda.
Özellikle sosyal medya ve tribünlerde yükselen “Yeniden Aziz Yıldırım” sesleri, eski başkanın bu açıklamalarıyla birlikte daha da yüksek tonda yankılanmaya başladı.
