Japonya’da bilim insanları, tıp ve diş hekimliği alanında devrim niteliğinde bir gelişmeye imza attı. Kyoto Üniversitesi ve Kitano Hastanesi iş birliğiyle yürütülen araştırmada, dökülen veya doğuştan eksik olan dişlerin yeniden çıkmasını sağlayacak bir tedavi üzerinde çalışılıyor. Uzmanlar, tedavinin 2030 yılına kadar yaygın kullanımda olabileceğini belirtiyor.
İnsan Vücudu Kendini Onarıyor, Dişler Hariç
İnsan vücudu 206 kemikten oluşuyor ve kemikler kırıldığında belirli bir süre içinde kendini onarabiliyor. Ancak vücudun en sert yapılarından biri olan dişler, doğal onarım mekanizmasına sahip değil. Bu nedenle kaybedilen dişlerin yerini yalnızca implant veya protezler doldurabiliyordu. Japon bilim insanlarının geliştirdiği yeni yöntem ise bu tabuyu yıkmaya hazırlanıyor.
USAG-1 Antikoru Anahtar Rol Üstleniyor
Araştırmanın merkezinde, diş gelişimini engellediği tespit edilen USAG-1 antikoru bulunuyor. Kyoto Üniversitesi’nden bilim insanları, 2021 yılında bu antikorun etkisini baskılayan bir yöntem keşfetti. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde yeni diş oluşumunun tetiklendiği görüldü. Bu olumlu sonuçlar üzerine klinik aşamaya geçildi.
Klinik Denemeler Resmen Başladı
Eylül 2024 itibarıyla, 30 ila 64 yaşları arasında ve en az bir dişi eksik olan 30 erkek gönüllü üzerinde klinik deneyler başlatıldı. İlaç damar yoluyla veriliyor ve deneme süreci yaklaşık 11 ay sürecek. Daha önce hayvanlar üzerinde yapılan testlerde ciddi bir yan etki görülmemesi, çalışmayı yürüten ekibi umutlandırıyor.
Çocuklarda da Uygulanacak
Araştırmanın ikinci aşamasında, doğuştan diş eksikliği bulunan 2 ila 7 yaş arasındaki çocukların da bu tedaviye dahil edilmesi planlanıyor. Kitano Hastanesi yetkilileri, küçük yaşta diş gelişimini desteklemenin, bireylerin hayat boyu diş sağlığını korumasında büyük rol oynayacağını ifade ediyor.
Hedef: 2030’da Yaygın Kullanım
Projeyi yürüten bilim insanı Katsu Takahashi, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“USAG-1’in baskılanmasının diş oluşumunu tetiklediğini biliyoruz. Şimdi bu etkinin insanlarda da geçerli olup olmadığını test ediyoruz. Eğer başarılı olursak, tedavi sadece doğuştan diş eksikliği yaşayan çocuklara değil, dişlerini kaybeden tüm bireylere umut olacak.”
Araştırma ekibi, 2030 yılına kadar tedaviyi güvenli ve yaygın bir şekilde tüm dünyada uygulamayı hedefliyor.
Tıp Dünyasında Yeni Bir Umut
Diş hekimliği alanında uzun yıllardır çözülemeyen en büyük sorunlardan biri olan kalıcı diş kaybı, Japonya’dan gelen bu gelişmeyle tarihe karışabilir. Uzmanlar, tedavinin başarılı olması halinde protez ve implant ihtiyacının büyük ölçüde azalacağını, milyonlarca insanın yeniden doğal dişlerine kavuşabileceğini vurguluyor.