2025 yılında yurtdışına çıkış yapacak vatandaşlar için ek maliyet daha da arttı. Yıl başında 500 TL’den 750 TL’ye çıkarılan yurtdışı çıkış harcı, dokuz ay bile geçmeden ikinci kez zamlanarak 1.000 TL’ye yükseltildi. Vatandaşlar, “Devlet maaşlara zam yaparken aynı cömertliği göstermiyor, sadece cebimize uzanıyor” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Bilet Fiyatı Değil, Pul Masrafı Yaktı
İstanbul–Üsküp bileti almak isteyen vatandaşların karşısına çıkan tablo dikkat çekici oldu. Gidiş-dönüş toplam 2.580 TL olan biletin yanında, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yurtdışı çıkış harcı için ayrıca 1.000 TL ödemek gerekiyor. Böylece yolculuğun en büyük yükü artık sadece bilet fiyatı değil, ek vergiler ve harçlar oluyor.
Bir Yılda İki Zam: Rekor Artış
2025 yılı, yurtdışı çıkış harcı için “rekor yılı” olarak kayıtlara geçti.
- Ocak 2025’te 500 TL’den 750 TL’ye çıkarıldı.
- Eylül 2025 itibarıyla 1.000 TL’ye yükseltildi.
Böylece bir yıl içinde iki defa zam yapılmış oldu. Özellikle ikinci zam, vatandaş açısından ciddi bir yük oluşturdu. Çünkü 250 TL’lik artış küçük görülse de milyonlarca kişi için bir fatura, bir haftalık mutfak alışverişi veya çocuğun okul masrafı anlamına geliyor.
Maaş Zamlarıyla Kıyas: Uçurum Büyüyor
2025’te emekliye, memura ve asgari ücretliye yapılan zamlar %10–30 bandında kalırken, yurtdışı çıkış harcına önce %50, ardından %33 oranında zam yapıldı. Böylece devletin aldığı vergi artışları, vatandaşın aldığı maaş zamlarının çok üzerinde gerçekleşti.
Vatandaşlar, “Maaşımıza 1.000 TL bile zam alamadık ama devlet tek kalemde harcı 250 TL artırdı. Bu adalet mi?” diyerek tepkilerini sosyal medyada dile getirdi.
250 TL Küçük Görülmesin
Yetkililerin, “250 TL’den ne olur?” şeklindeki yaklaşımları halk arasında büyük tepki çekti. Çünkü Türkiye’de milyonlarca aile, ay sonunu getirmekte zorlanıyor.
- 250 TL, bir öğrencinin kırtasiye masrafı,
- Bir ailenin haftalık sebze-meyve alışverişi,
- Bir hanenin elektrik veya doğalgaz faturası demek.
Bu nedenle küçük gibi görünen artış, dar gelirli ailelerin bütçesinde büyük bir açık yaratıyor.
Sorulması Gereken Soru: Bütçe Açığı Vatandaştan mı Kapatılıyor?
Ekonomistler, bu tür harç zamlarının bütçe açığını kapatmak için kısa vadeli bir çözüm olduğunu belirtiyor. Vatandaş ise “Neden hep bizim cebimize uzanılıyor? Devlet neden önce israfı kısmıyor?” sorularını gündeme getiriyor.
Kamuoyunda en çok dillendirilen eleştiriler şunlar oldu:
- Harçlardan elde edilen gelir ne kadar şeffaf kullanılıyor?
- Kamu harcamalarında tasarruf yerine neden sürekli yeni vergi ve zam tercih ediliyor?
- Vatandaşın sırtındaki yük nereye kadar artırılacak?
