Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çok sevdiği Yalova’da, Ulu Çınar‘ın yanında 1929 yılında mütevazı bir ev yaptırdı. Aradan bir yıl geçtiğinde, Ulu Çınar’ın büyük bir dalının köşkün çatısına zarar verdiği fark edildi. Bahçıvan bu dalı kesmek istediğinde, Atatürk karşı çıkarak, “O dal kalacak, Köşk gidecek!” dedi. Gerçekten de dal kesilmedi ve köşk raylar üzerinde 5 metre doğuya kaydırıldı. Böylece Millet Köşkü’nün adı halk arasında “Yürüyen Köşk” olarak kaldı. Bugün bu yapı, her yıl on binlerce kişi tarafından ziyaret edilen anlamlı bir müzedir.
Günümüzden Üzen Bilgi
Doğa, çevre ve teknoloji harikası olan bu yapıya bugün “Çürüyen Köşk” demek daha doğru olur. Çünkü köşk gerçekten (yine) çürümektedir. Bu çürüme, ilk olarak 1980’lerde de yaşanmıştı. Ancak dönemin Çevre Bakanı Dr. İmren Aykut’un 1998 yılındaki girişimiyle köşk onarılmış ve son dakikada çürümekten kurtarılmıştı.
Yıl 2024 ve tarih tekerrür ediyor; Atatürk’ün mirası Yürüyen Köşk, yine tamamen çürümek tehlikesiyle karşı karşıya. Yürüyen Köşk Derneği, Atatürk’ün mirası olan bu yapının acilen ilgi, bakım ve onarım beklediğini vurguluyor ve tüm kişi, kurum ve kuruluşlardan destek talep ediyor.
Fotoğraflar
Atatürk’ün mirasını korumak, onun doğa ve çevreye olan saygısını yaşatmak adına hepimize düşen bir görevdir. Yürüyen Köşk’ün çürümesini önlemek için gerekli adımların bir an önce atılması umuduyla.