Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yalova ili için 2024 yılının Nisan-Haziran dönemine ait yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verilerini açıkladı. Bu veriler, şehirdeki inşaat faaliyetlerinin ne kadar yoğun olduğunu ve aynı zamanda tarım alanları ile yeşil alanların hızla binalar ve siteler tarafından nasıl yok edildiğini gözler önüne seriyor.
Tarım Arazilerinin Hızla Yok Oluşu
Yalova, Türkiye’nin tarım açısından en verimli bölgelerinden biri olarak bilinir. Birinci sınıf tarım arazilerine sahip olan şehirde, toprakların büyük bir kısmı ormanlık alan olarak da tanımlanıyor. Ancak son yıllarda artan inşaat faaliyetleri, bu verimli toprakların hızla betonlaşmasına neden oluyor. Şehirdeki tarım arazileri ve yeşil alanlar, yeni binalar ve siteler inşa edildikçe adeta yok oluyor. Bu durum, hem çevresel açıdan hem de tarım sektörü açısından ciddi tehditler oluşturuyor.
2024 Yılının İlk Yarısında Açıklanan Veriler
TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Yalova’da 2024 yılının Nisan-Haziran döneminde toplam 183 binada yapı ruhsatı verildi. Bu ruhsatlarla birlikte 1.307 yeni daire inşa edilmek üzere onay aldı. Aynı dönemde, şehirde 105 binada ise yapı kullanma izin belgesi verildi ve bu binalarda toplamda 524 daire yer alıyor.
Bu rakamlar, Yalova’daki inşaat sektörünün hız kesmeden büyüdüğünü gösteriyor. Ancak bu büyüme, doğal alanların ve tarım arazilerinin kaybıyla dengeleniyor. Şehir, hızlı kentleşmenin ve artan nüfusun baskısıyla birlikte, tarım ve yeşil alanlarını hızla kaybediyor.
Yalova’nın Geleceği Tehdit Altında
Yalova’nın sahip olduğu tarım arazileri, hem yerel halk hem de ülke ekonomisi için büyük önem taşıyor. Ancak şehirdeki kontrolsüz yapılaşma, bu değerli toprakların hızla yok olmasına neden oluyor. Birinci sınıf tarım arazileri, yerini yüksek binalara ve yoğun yerleşim alanlarına bırakırken, şehrin doğal yapısı da geri dönüşü olmayan bir şekilde değişiyor.
Uzmanlar, Yalova’daki bu hızlı betonlaşmanın hem çevre hem de ekonomi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkileri olacağına dikkat çekiyor. Özellikle tarım sektörü, bu yapılaşma sürecinden en fazla zarar gören alanların başında geliyor. Bunun yanı sıra, şehrin ormanlık alanları da yapılaşma nedeniyle büyük tehdit altında.
Yalova’daki bu gelişmeler, şehir planlaması ve çevre politikaları açısından ciddi bir gözden geçirme gerekliliğini ortaya koyuyor. Yalova’nın sahip olduğu tarım ve ormanlık alanlar korunmazsa, gelecekte ciddi çevresel ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle, yerel yönetimlerin ve yetkililerin bu duruma acilen müdahale etmesi ve yapılaşmanın kontrollü bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli önlemleri alması gerekiyor.
Yalova’da artan inşaat faaliyetleri ve buna bağlı olarak tarım arazilerinin hızla yok olması, şehrin doğal yapısını ve tarımsal üretim kapasitesini ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu sürecin sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, hem şehirde yaşayanlar hem de ülke ekonomisi için büyük önem taşıyor.