Avrupa yayıncılık dünyası, Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) İsrail’in Eurovision 2026’ya katılımını onaylamasının ardından büyük bir diplomatik krizle karşı karşıya kaldı. EBU’nun Cenevre’de gerçekleştirdiği Genel Kurul toplantısında beklenen oylamanın yapılmaması ve İsrail’in yarışmaya katılımının resmileşmesi üzerine İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya art arda çekilme kararı açıkladı. Boykot kararları, yarışmanın 70. yılına gölge düşürürken Avrupa genelinde politik, etik ve medya temelli tartışmaları da derinleştirdi.
EBU: “Ek oylamaya gerek yok, yarışma devam edecek”
EBU, üye kuruluşlardan gelen gizli oylama talebine rağmen İsrail’in yarışmadan diskalifiye edilmesine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmediğini duyurdu. Kurum, üyelerin “büyük çoğunluğunun”, yarışmanın planlandığı şekilde, ek güvenlik ve prosedür önlemleri alınarak yürütülmesi konusunda mutabakata vardığını açıkladı.
Bu açıklama, haftalardır süren diplomatik uyarıların ardından radikal kararlar alacağını duyuran bazı ülkeleri tatmin etmedi. Sonuç: Avrupa’nın en büyük müzik organizasyonunda son yılların en geniş katılımlı siyasi boykotu gerçekleşti.
İspanya: “Yarışma yayınlanmayacak”
İspanya kamu yayıncısı RTVE, daha önce yönetim kurulunda aldığı şartlı kararı hayata geçirerek Eurovision 2026’dan çekildiğini duyurdu. RTVE yalnızca yarışmaya katılmamakla kalmayacak; final ve yarı finaller dahil hiçbir yayını ekranlara taşımayacak.
RTVE, açıklamasında İsrail’in katılımının “geçen yıl alınmış prensip kararlarıyla bağdaşmadığını” belirtti.
Hollanda: “Toplumsal değerlerle uyumsuz”
Hollanda’nın ulusal yayıncısı Avrotros, kararın etik temellere dayandığını vurgulayarak katılımın “kurumsal değerlerle ve toplumsal duruşla örtüşmediğini” bildirdi. Hollanda, yıllardır Eurovision’da hem ev sahibi hem de güçlü katılımcı ülkelerden biri olarak biliniyor. Bu nedenle boykot, Avrupa kamuoyunda ayrı bir yankı uyandırdı.
İrlanda: “Katılım vicdana aykırı”
İrlanda ulusal yayın kuruluşu RTE, Gazze’de devam eden insani krizin ve gazetecilere yönelik saldırıların kurum içinde derin etik kaygılar yarattığını belirtti. RTE İletişim Müdürü Neil O’Gorman, yarışmaya katılmanın “vicdana aykırı olduğu” görüşünün ağır bastığını açıkladı. RTE de tıpkı RTVE gibi yarışmayı yayınlamama kararı aldı.
Slovenya: “Eğer İsrail katılıyorsa, biz yokuz”
Slovenya kamu yayıncısı RTV Slovenia, EBU’nun Rusya’yı Ukrayna işgali nedeniyle yarışmadan uzaklaştırırken İsrail konusunda aynı kararlılığı göstermediğini vurguladı. Yönetim Kurulu Başkanı Natalija Gorscak’ın açıklaması Avrupa’da gündem oldu:
“Rusya’yı reddeden EBU, İsrail’i reddetmeye cüret edemiyor. Biz bu karara ortak olmayacağız. Gazze’de öldürülen 20 bin çocuk adına Eurovision’da olmayacağız.”
Slovenya’nın çekilmesi, krizin yalnızca Batı Avrupa ülkeleriyle sınırlı olmadığını göstererek etki alanını genişletti.
İsrail’den memnuniyet açıklaması
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Eurovision’a yeniden katılacak olmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, ülkesinin “kültür ve müzik aracılığıyla uluslararası sahnede temsil edilmeyi hak ettiğini” ifade etti. Herzog, yarışmanın “sınırları aşan bir kültürel buluşma noktası olarak devam etmesi gerektiğini” söyledi.
Eurovision tarihinde yeni bir kırılma
2026 yılı için yaşanan gelişmeler, Eurovision tarihinin en büyük politik gerilimlerinden birine dönüşmüş durumda. Rusya’nın 2022’de diskalifiye edilmesinden sonra oluşan dengeler, bu kez farklı bir siyasi çatışma üzerinden yeniden tartışmaya açıldı.
Bu boykot dalgası, yarışmanın geleceğine ilişkin üç temel tartışmayı gündeme taşıyor:
– Eurovision’un siyasi konjonktürden ne kadar bağımsız kalabildiği,
– EBU’nun çifte standart iddialarına karşı kurumsal duruşu,
– Ulusal yayıncıların etik sorumlulukları ile uluslararası organizasyonlar arasındaki dengenin nasıl kurulacağı.
Avrupa müzik endüstrisi, önümüzdeki dönemde hem örgütsel hem kültürel anlamda daha yoğun tartışmalara sahne olmaya hazırlanıyor. Bu kararların domino etkisi yaratıp yaratmayacağı ise EBU’nun sonraki adımlarına bağlı olacak.











