1 Haziran 2017 tarihinde Yalova ‘nın Çınarcık ilçesinde Koru beldesinde evinin çevresindeki parkta oynarken kaçırılan ve ardından Kırlangıç Sitesi adlı metruk binada tecavüz edildikten sonra boğularak öldürülmüş şekilde bulunan 6 yaşındaki kız çocuğu E.U’nun katil zanlısı M.Ş.A. ilk kez Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkemenin güvenlik gerekçesi ile tutuklu bulunduğu Kandıra Kapalı Cezaevi’nden getirilmeyen ve mahkemeye Ulusal Yargı Ağı sistemine bağlı olan SEGBİS sistemi ile katılan zanlı, mahkemede susma hakkını kullanmak istediğini söyledi.
SANIKTAN KAN DONDURAN İFADE
Mahkeme hakimin katil zanlısına savcılıkta ve jandarmada verdiği ifadelerde ise kan donduran ayrıntılar dikkat çekti. Katil zanlısı M.Ş.A’ün savcılıktaki ifadesinde, “Çocuklar parkta oynuyordu. Parka doğru yaklaştım aralarındaki en iri çocuk oydu. Bende onun yanına gidip kendisini gezmeye götüreceğimi söyledim. Elinden tutup çalılık bir yere götürdüm. Çalılıkların arasında benden korkup ağlamaya başladı. Bir an paniğe kapılarak kendisini bayıltıp valize koydum. Sonra Kırlangıç Sitesi’ne gittim. Valizi açtığımda nabzını kontrol ettim. Halen yaşıyordu. Ben yıllardır bonzai kullanıyorum. O gün de kullandım. Sonrasını hatırlamıyorum” dediği öğrenildi.
“KANIMDA UYUŞTURUCU BELLİ OLMAZ”
Sanık, hakim kanında uyuşturucu madde bulunmadığını hatırlatması üzerine, “Ben yıllardır uyuşturucu kullanıyorum. Uyuşturucu benim kanımda belli olmuyor” diye cevap verdi.
Davacı baba Nurettin Umutlu ve anne Aysel Umutlu’nun avukatları Erdem Keleş ise, sanığın cinayeti tasarlayarak işlediğinin açık olduğunu dile getirdi. Şahsın suçunun deliler eşliğinde açık olduğunu belirten Keleş, “Biz sanığın tasarlayarak adam öldürmek, canavarca his ve eziyet çektirirerek öldürmek , kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından müebbet hapse çarptırılmasını istiyoruz” dedi.
Mahkeme heyeti davayı 22 Mart 2018 tarihine ertelerken, katil zanlısı M.Ş.A‘ün Kandıra Cezaevi’ndeki tutukluluk halinin devamına karar verdi.
KANINDA İLAÇ KALINTISI BULUNDU
Mahkeme Hakimi, sanığa, küçük kızın kanında otopside psikiyatrik tedavilerde kullanılan ilaçların kalıntılarına rastlandığını kıza her hangi bir ilaç verip vermediğini de sordu. Sanık M.Ş.A , hiçbir şey hatırlamadığını dile getirerek, soruyu cevapsız bırakarak susma hakkını kullandı. Davacı tarafın avukatı ise, sanık M.Ş.A’nın küçük kızı bavula koymasının başka bir açıklamasının olamayacağını dile getirerek, katil zanlısı bu olayı tasarladığını bir kez daha tekrarladı.
AİLE :” İDAM EDİLMESİNİ İSTİYORUZ “
Mahkeme çıkışında bir açıklama yapan davacı tarafın avukatı Erdem Keleş, “Adli tıp raporunu bekliyoruz. Dosyada başka bir şey kalmadı. Biz bu celsede bitmesini bekliyorduk. Adli tıp raporunu beklemek zorundayız. Bizim bu aşamadan sonra arzumuz, sanığın en ağır şekilde cezalandırılıp, herhangi bir takdiri indirimden dahi yararlandırılmamasıdır. Bize göre sanık eylemi tek başına işlemedi. Birden fazla yardımcısı var. Bunlarla ilgili de gerekli prosedürleri başlatmayı hedefliyoruz. Sanığın bu olayda kendisine yardım ettiğini düşündüğümüz kişi veya kişilerinde gün yüzüne çıkarılması için davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı belirtmek isteriz” dedi.
Küçük kızın babası Nurettin Umutlu ise açıklamasında, “Biz sanığın idamını istiyoruz. Bu tip olayların yaşanmaması için devletimizin idamı getirmesini istiyoruz. İdam yoksa da müebbet hapis cezasına çarptırılmasını ve hiçbir aftan yararlanmamasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Mahkeme çıkışında talihsiz kızın babası, annesi ve yakınları göz yaşlarına boğuldu.
