Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, İmralı’da terör örgütü PKK elebaşı Öcalan ile yapılan görüşmeye ilişkin hazırlanan tutanakların özetini kamuoyu ile ilk kez paylaştı. Komisyonun kapalı oturumunda okunan metin, sürece yönelik kritik mesajlar içerirken siyasi partiler arasında da hareketli anlar yaşandı.
TUTANAKLAR KOMİSYONDA İLK KEZ PAYLAŞILDI
Komisyon toplantısında önce siyasi parti temsilcileri raporla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ardından komisyon heyetinin Abdullah Öcalan’la gerçekleştirdiği İmralı ziyareti kapsamında hazırlanan tutanakların özetine geçildi. Bu aşamada muhalefet temsilcileri tutanakların tamamının kamuoyuna açıklanması gerektiğini savundu. Tartışmanın merkezinde CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin yer aldı. Tanrıkulu tutanakların tümüyle paylaşılması gerektiğini belirtirken, Şahin ise muhalefetin ziyarete katılmama kararını hatırlattı.
ÖCALAN: “DEVLET BAHÇELİ TÜRK-KÜRT SİSTEMATİĞİNE KATKI SAĞLADI”
TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bozkurt tarafından okunan metinde, Abdullah Öcalan’ın süreçle ilgili değerlendirmelerine geniş yer verildi. Öcalan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını “Türk-Kürt ilişki sistematiğine tarihsel katkı” olarak nitelendirdiği, ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın süreçte gösterdiği iradeye teşekkür ettiği aktarıldı.
Öcalan’ın, “Sürecin başından bu yana verdiğim tüm sözlerin arkasındayım” ifadelerini kullandığı, koşullar uygun olduğunda süreç için teorik ve pratik katkı sağlamaya hazır olduğunu belirttiği vurgulandı.
“SİLAHLI YÖNTEMDEN AYRILDIM, SİYASİ ÇÖZÜMÜ BENİMSİYORUM”
Bozkurt’un aktardığı bölümlere göre Öcalan, Türk-Kürt ilişkilerinin tarihsel köklerine atıfta bulundu, Ziya Gökalp’e referans verdi ve silahlı mücadele döneminin sona ermesi gerektiğini söyledi. Ayrıca 27 Şubat 2025’te yaptığı çağrının toplumda olumlu karşılandığını, örgüt bileşenlerinin silah bırakmasının şart olduğunu ve halkın bu süreci yakından izlediğini belirtti.
PKK’nın yalnızca silahlardan değil, “zihinsel silahlardan” da arınması gerektiğini ifade eden Öcalan’ın, şehit ailelerinin acısına saygı duyduğunu vurguladığı ve “Bu gençlerin böyle ölmemesi gerekir” dediği kaydedildi.
SÜREÇTE SOMUT ADIM TALEBİ
Komisyon üyelerinin Türkiye’nin artık somut adımlar beklediğini aktarması üzerine Öcalan’ın, pozitif adımları desteklediğini ancak sahadaki dirençlerin süreci zorlaştırdığını ifade ettiği bildirildi. Öcalan’ın, örgüt üzerinde “kesin talimat verecek güçte olduğunu” söylediği de tutanaklarda yer aldı.
27 Şubat açıklamasında federasyon, ayrı devlet ya da özerklik gibi taleplerin olmadığının hatırlatılması üzerine Öcalan’ın, “Evet öyle” diyerek bunu onayladığı belirtildi.
SURİYE MESAJI: “ÜNİTER YAPI VE YEREL DEMOKRASİ”
Öcalan’ın Suriye sahasına ilişkin görüşleri de ilk kez kayda geçti. SDG’nin 10 Mart mutabakatına uyması gerektiğini belirten Öcalan, Suriye için “üniter yapı ve yerel demokrasi” yaklaşımını benimsediğini ifade etti. Asayiş güçlerinin “polis benzeri bir yapı” dışında bir savunma gücü olmayacağını vurguladığı aktarıldı.
Ayrıca Suriye ve bölge dinamiklerinde İsrail’in hamlelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
“PKK’YI 1993’TE FESHETMELİYDİM”
Metinde Öcalan’ın, reel sosyalizmi 1995’te terk ettiğini, PKK’yı 1993’te feshetmesi gerektiğini düşündüğünü ancak bu girişimlerin “darbe mekaniği” tarafından sabote edildiğini iddia ettiği yer aldı. Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan ile yürütülen dolaylı temasların da aynı mekanizmalar nedeniyle sonuçsuz kaldığını ifade ettiği belirtildi.
FERHAT ABDİ ŞAHİN SORUSU: “BANA BAĞLIDIR”
Komisyon üyelerinin Suriye’de etkili isimlerden Ferhat Abdi Şahin’i kastederek “Talimatınızı dinler mi?” sorusu üzerine Öcalan’ın, Şahin’in kendisine bağlı olduğunu söylediği aktarıldı.
Toplantının sonunda HDP milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in kadın hareketiyle ilgili sorusuna Öcalan’ın selamlarını ileterek yanıt verdiği ve görüşmenin tamamlandığı bildirildi.











